Enerji verimliliği, hem sürdürülebilir kalkınmanın hem de iklim değişikliğiyle mücadelenin vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye’de özellikle bina sektöründe enerji tüketimini azaltmak ve performansı yükseltmek için 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında çeşitli adımlar atılmıştır. Bu adımların en önemlisi olan Enerji Kimlik Belgesi (EKB), binaların ne kadar enerji harcadığını ve çevreye ne kadar sera gazı saldığını ortaya koyan resmi bir belgedir. Başka bir deyişle, EKB bir binanın “enerji karnesi” gibidir.
.png?width=480)
Hukuki Çerçeve ve Yasal Zorunluluklar
EKB’nin dayanağını, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ile bu kanuna bağlı olarak çıkarılan ve 5 Aralık 2008’de yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği oluşturmaktadır.
1 Ocak 2011’den itibaren yeni inşa edilen tüm binalar için EKB alınması zorunlu hale gelmiştir.
1 Ocak 2020’den itibaren mevcut binalarda da alım, satım ve kiralama işlemleri öncesinde belge ibrazı şart koşulmuştur.
EKB, binanın enerji sınıfı (A–G arası), yıllık enerji ihtiyacı, karbon salımı, ısıtma/soğutma sistemleri, yalıtım durumu ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi kriterlere göre değerlendirilmesini sağlar. Bu sınıflandırma, bir anlamda binanın “enerji karnesi” niteliğindedir.
Teknik Süreç ve Hesaplama Kriterleri
EKB, yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanlık şirketleri (EVD) veya mühendislik ofisleri tarafından BEP-TR yazılımı aracılığıyla hazırlanır.
Hesaplamalarda şu unsurlar dikkate alınır:
TS 825’e uygun ısı yalıtımı,
İklim bölgesi ve meteorolojik veriler,
Yapı kabuğu özellikleri,
Mekanik ve elektrik sistemlerinin verimlilik sınıfı,
Kullanıcı alışkanlıkları,
Yenilenebilir enerji katkısı.
Enerji Sınıfı, Piyasa Değeri ve Ekonomik Etkiler
EKB yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik faydalar da sağlar.
Yüksek enerji sınıfına sahip binalar (A–B) düşük enerji giderleri, düşük karbon salımı ve yüksek piyasa değeriyle yatırımcılar için cazip hale gelir.
İlerleyen süreçte emlak vergisi indirimleri, yeşil krediler ve yeşil mortgage gibi finansal teşviklerin devreye alınması beklenmektedir.
Kamu binalarında EKB uygulaması, enerji maliyetlerini azaltmanın yanı sıra özel sektöre örnek oluşturur.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Öneriler
Her ne kadar mevzuatta zorunluluk bulunsa da uygulamada çeşitli sorunlar yaşanmaktadır:
Eski binalarda proje eksiklikleri ve ruhsat bilgilerinin güncel olmaması,
Uzman eksikliği,
Belgenin yalnızca “formal bir gereklilik” olarak görülmesi,
Kullanıcıların enerji sınıfı konusunda bilinçsiz olması.
Bu sorunların aşılabilmesi için öneriler:
Emlak ilanlarında EKB’nin zorunlu gösterilmesi,
Belediyelerin yerel denetim ve bilgilendirme yapması,
EKB verilerinin ulusal enerji verimliliği veri tabanına entegre edilmesi,
Performansa dayalı finansal teşviklerin uygulanması.
Stratejik Değerlendirme
EKB, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri (ör. Paris Anlaşması) ve Avrupa Yeşil Mutabakatı süreci açısından kritik öneme sahiptir.
Enerji tüketimini ve emisyonları azaltır,
Karbonsuz şehirleşmeye katkı sağlar,
Akıllı bina sistemleri ve yeşil finansman politikaları için güvenilir veri üretir.
Sonuç olarak, EKB’nin yaygınlaştırılması ve etkin uygulanması; bina sektöründe emisyonların azaltılması, enerji ithalat bağımlılığının düşürülmesi ve mevcut bina stokunun modernizasyonu açısından stratejik bir gerekliliktir.