Distribütör Seçimi

Alışveriş sepetiniz için kullanmak istediğiniz distribütörü seçin.

Distribütör

"Schneider Electric Türkiye'de Transformatör Sektörünün Ana Aktörlerinden Biridir"

Yayınlandı: 4 Aralık 2012 Kategori: Haberler
"Schneider Electric Türkiye'de Transformatör Sektörünün Ana Aktörlerinden Biridir"

Röportaj: İpek PORTAKAL, Fotoğraf: Garo MİLOŞYAN

Schneider Electric Trafo Fabrikası Direktörü Dursun ÖZMAN: Üretim tesisimizde 3 ana sınıfa ayırdığımız ürün yelpazesi mevcuttur. Bunlar sırası ile sıvı dielektrik maddesi doldurulmuş, bizim tabirimizle yağlı dağıtım transformatörleri, yine sıvı dielektrik maddesi doldurulmuş güç transformatörleri, reçineli kuru dağıtım ve güç transformatörleridir.

 

Uzun yıllardır bu fabrikaya emek veren bir kişisiniz. Fabrikanızın bugüne kadar olan gelişim sürecini okurlarımızla paylaşır mısınız?

 
Fabrikamızın ilk kuruluşuna varmak için 1967 yılına kadar geri gitmemiz gerekiyor. O tarihte AEG firması ve ETI Bank’ın iştirakiyle bir ortaklık kurularak, Türkiye’nin ilk trafo fabrikalarından birisinin temeli İstanbul’un hemen yanı başında olan Gebze’de atılır. O zamanlar Gebze, herhalde 10-15 bin nüfuslu küçük bir kasaba idi. Fabrika bir yıl sonra, 1968 yılında AEG-ETI adı altında üretime başlar. Takip eden yıllarda çok ciddi gelişmeler olur ve fabrika hergün büyürek, daha büyük güç ve üst gerilimlerde trafolar üreterek yoluna devam eder. Başlangıçta sadece Türkiye pazarına yönelik olarak düşünülen üretim, 1987 yılından itibaren ihracata geçer ve kısa sürede özellikle Avrupa ülkelerine ilk sevkiyatlar başlar. 
 
90’lı yılların başlarında Türkiye’deki özelleştirmeler çerçevesinde, Türkiye Elektrik Kurumu’na (TEK) ait olan hisselerin AEG’ye devrolmasını, AEG’nin enerji alanındaki aktivitelerini GEC Alsthom’a, oradan da Alstom ve akabinde de Areva‘ya devri takip etmiştir. 2009 yılında nihayi olarak Areva’nın dağıtım aktivitelerinin Schneider Electric ve iletim aktivitelerinin tekrar Alstom’a devri neticesinde, fabrikamızda yine kendi sahasında büyük bir global firma olan Schneider Electric adı altında faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Uzun ve karmaşık gibi görünen bu yol, esasen tüm bu değişikliklerle bizim önümüzü açmış; her yeni değişiklik bizi ileriye taşımış ve daha da uluslararası bir şirket olmamızı sağlamıştır.  2010 yılından itibaren, şu anda hala dünyadaki en son yapılan trafo fabrikalarından birisi olarak Kocaeli-Çayırova’daki fabrikamızda üretimimizi sürdürmekteyiz.     
 
Geçtiğimiz yıl Amerikan Yeşil Binalar Konseyi'nden LEED Gold sertifikası almaya hak kazandınız. Fabrikanız bu sertifika kapsamında gerek kaynakların verimli kullanımı, gerek enerji verimliliği gerekse çevre konusunda ne tür özelliklere sahip?
 
Eylül 2011’de altın seviyesinde Leadership in Energy and Environmental Design (LEED) sertifikası ile ödüllendirilen yeni fabrika binamız, Schneider Electric’in enerji verimliliği alanındaki çalışmalarını tamamlar nitelikte tasarlandı ve inşa edildi. ASHRAE enerji verimliliği standardına göre %22 daha verimli olması tasarlanan binada, yaklaşık 1.000 noktadan kontrol sağlayan gelişmiş otomasyon sistemi ile değişen iç ve dış koşullara bağlı olarak otomatikman enerji verimliliği ile kullanılan enerjinin birçok noktadan izlenerek devamlı verimlilik artışına açık olması sağlandı. Seçilen mekanik ekipmanlar, yine ASHRAE standardındaki minimum verimlilik değerlerinin üzerinde seçilerek enerji verimliliği en üst noktaya taşındı.
 
Aydınlatma sisteminde kullanılan varlık sensörleri, T5 ve LED tipi ampüller ve gün ışığından faydalanılması sayesinde iç ve dış aydınlatma toplamında standarda göre %36’lık verimlilik sağlandı. Gün ışığından gerek ofisler gerekse de üretim alanında maksimum seviyede yararlanılırken, yüksek performanslı cam, cephe ve ışıklık sistemleri ile yine enerji tasarrufu elde edildi.
 
Çalışan sağlığı için taze hava oranları da standartların üzerinde tutuldu. Ayrıca, trafo imalatına özel olarak geliştirilen havalandırma sistemi ile imalattan kaynaklı havaya yayılan partikül sayısı Ocupational Safety and Health Administration (OSHA) limitlerinin onda birine indirildi. Buna ek olarak, inşaatta kullanılan yapı kimyasalları insan sağlığına zarar vermeyecek tiplerden seçildi.
 
Fabrikamızda su verimliliği de yeşil bina tasarımının önemli bir parçası oldu. Geniş çatıdan toplanan yağmur suyu, özel filtreleme sisteminden geçirilerek içme suyu kalitesinde bina içinde kullanım suyu haline getiriliyor ve bu sayede senede yaklaşık 3.600 m3’lük su tasarrufu sağlanıyor. Buna ek olarak, pis su arıtma sisteminden de elde edilen yaklaşık 2.000 m3 su peyzaj sulamasında kullanılıyor.
 
Çalışanlarımızın %88’inin şirket tarafından ücretsiz temin edilen servislerle işe gelmeleri sağlanarak hem güvenli bir şekilde seyahat etmeleri, hem de CO2 salınımlarının azaltılması hedefleniyor.
 
İnşaat sırasında uygulanan atık yönetimi politikası ile 138 ton atık çöp kutusu yerine geri dönüşüme gönderildi. Ayrıca, seçilen inşaat malzemelerinin yarısından fazlasının Türkiye sınırlarında üretiminin yapılması ve hammaddesinin temini sayesinde hem nakliyeden kaynaklı karbon emisyonu azaltıldı hem de ülke ekonomisine katkı sağlandı.
 
İlave olarak, şirketimizin 2012 yılında başlatmış olduğu “Connect” şirket programı kapsamında, 2014 yılına kadar 20 fabrikanın ISO 50001 Enerji Yönetimi Belgesi alma hedefine Çayırova fabrikamız ile de katkıda bulunacağız. 
 
 
'' Schneider Electric’in dünya genelinde, bizden başka Fransa, Brezilya, Polonya, Hindistan (2 fabrika) Endonezya, Çin ve Rusya'da toplamda 9 trafo fabrikası bulunmaktadır. Grubun transformatör aktivitesinin Ar-Ge merkezi Türkiye’deki fabrikada faaliyet göstermektedir.''
 
Fabrikanız en yeni teknolojiyle donatılmış çok özel bir tesis. Tesisinizdeki üretim teknolojileri nelerdir?
 
Üretim tesisimizde 3 ana sınıfa ayırdığımız ürün yelpazesi mevcuttur. Bunlar sırası ile sıvı dielektrik maddesi doldurulmuş, bizim tabirimizle yağlı dağıtım transformatörleri, yine sıvı dielektrik maddesi doldurulmuş güç transformatörleri, reçineli kuru dağıtım ve güç transformatörleridir.
Her bir ürün grubu için ayrı ayrı olmak üzere trafoların manyetik nüvelerini otomatik olarak istenen ölçülerde kesen ve dizen makinalarımız mevcuttur. Trafoların dizaynlarına göre bobinleri dik,  yatay sargı ve bant sargı makinelerimizde yarı otomatik olarak lazer sensörler kullanarak sarıyoruz.
 
Yağlı dağıtım trafolarında klasik üretim teknolojilerinin yanı sıra bandajlı sıkıştırma sistemi kullanarak da trafolar üretmekteyiz. Bu teknoloji sayesinde daha kompakt trafoların üretimini gerçekleştirebiliyoruz.
Kuru tip trafolarda May Christe teknolojisini kullanıyoruz. Bu teknoloji sayesinde zor işletme koşullarında çalışabilecek trafo üretimi yapabildiğimiz gibi her üreticinin yapamadığı 30 MVA gücüne kadar trafolar da üretebiliyoruz.
 
Üretim kapasiteniz ve çalışan profilinizden söz eder misiniz? Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?
 
Gerek yüksek ihracat oranımız ve gerekse çok standart olmayan ürünlerimizin yüksek kalite ve performans beklentisi olan işletmelerde kullanılması, çalışan profilimizin nasıl olması gerektiği hususunda bazı ipuçları vermektedir. Bu durum, aynı zamanda ileri seviyede bir mühendislik bilgisi ve birikimi gerektirmektedir. Dolayısıyla, fabrikamız yaklaşık 90 mühendis ve yine yaklaşık bir o kadar da teknisyenin çalıştığı bir yerdir. Bugün itibariyle toplam 556 çalışanımız bulunmaktadır.
 
Beyaz yakalı çalışanlarımızın %50’si, üretim/ teknik/ satış/ kalite bölümlerindeçalışanlar, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin elektrik, makine ve endüstri mühendisliklerinden; %25’i iktisat, işletme vb bölümlerden, %15’i teknik ön lisans bölümlerinden, kalan %10’u da meslek liselerinin elektrik bölümlerinden mezundur.
 
Üretimimizin yaklaşık %90’nını ihracat ediyoruz ve bu da yine satış ekibinin uluslararası ticarete ne kadar cevap verebildiği ile doğru orantılıdır. En azından, yabancı lisan olarak bu durumu karşılayacak konumda olmalısınız ki, bizim fabrikamızda şu anda, müşterilerimizin ihityaçlarını 8 farklı lisanda karşılayabilecek oranda yetenek havuzumuz bulunmaktadır.
 
Biraz önce belirttiğim gibi, müşterilerimizin yüksek kalite beklentisi ve bizim müşterilerimize karşı bu konudaki taahhüdümüz, ürünlerimizin üretiminde ve istenilen taleplere göre üretildiklerinin doğrulanmasında yine çok önemlidir. Bu da, işe alımda gerek eğitim seviyesi ve gerekse iş anlayışı bakımından seçici davranmamızı gerektiriyor. Dolayısıyla, işe alma kriterimizde üretim birimlerimizdeki çalışanlarımızın minimum endüstri meslek lisesi mezunu olmalarını genel bir kriter olarak uygulamaktayız. Mavi yakalı çalışanlarımız, ağırlıklı olarak meslek liselerinin elektrik, makine, metal işleri vb bölümlerinden mezun olup ortalama 8 yıllık kıdeme sahiptir.
 
Trafo imalat programınızda son dönemlerde uygulanmaya başlanan herhangi bir teknolojik yenilik var mı? Üretimde iyileştirmeye yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
 
Üretim sistemi içerisinde yalın üretim metodlarını uyguluyoruz ve hedefimize ulaşabilmek için sürekli geliştirme çalışmaları yapılmaktadır.
Ünitemizde uygulanan yalın üretim teknikleri şunlardır;
 
  • Ortaya çıkan hataların risk önceliklerinin belirlenmesinde FMEA (Failure mode and effects analysis – Hata türü ve etkileri analizi) yöntemi,
  • Risk öncelik faktörü yüksek olan hatalar için iyileştirme projeleri (8D, Kaizen, 6 Sigma, Poka Yoke),
  • Çalışan esnekliğini ve iş rotasyonunu artırıcı yetkinlik matrisleri ve eğitim planları,
  • Üretim hatlarındaki tüm kritik makineler için “Ekipman etkinlik oranı” (EEO) hesaplamaları,
  • Makinelerin hazırlık zamanlarını takip etmek ve azaltmak amacıyla SMED uygulamaları (Single minute exchange of die – Hızlı kalıp değişimi),
  • TPM (Total productive maintenance – Toplam verimli bakım) kapsamında önleyici, kestirimci ve otonom bakım uygulamaları,
  • 5S uygulamaları (Çalışma ortamının organizasyonu ve israfın yokedilmesine yardımcı olma),
  • Görsel yönetim uygulamaları (üretim hatlarımızda üretim alanları, süreç içi stok alanları, hatalı ürün alanları ve malzeme besleme alanları ayrı ayrı belirlenmiştir),
  • Gerekli zamanda ve gerekli miktarda üretim hattını besleme uygulamaları (hat besleme elemanları tarafından ambardan üretime malzeme besleme),
  • Tüm mavi ve beyaz yaka çalışanlarımız için ödüllü öneri sistemi uygulaması (Öneri sistemi panolarında, önerilerin ilerleme durumları, önerilerin istatistiksel analizleri, öneriler sonucunda elde edilen gelişmelerin resimleri sergilenmektedir),
  • Kısa süreli durum değerlendirme ve çözülemeyen sorunları üst seviyelere aktarma sistemi SIM 1-5 (Short interval management),
  • “Anlık takip sistemi” aracılığıyla tüm iş istasyonlarında yer alan ekranlarda üretilen ürünlerin ilerleyişlerini, yaşanan kayıpları, makina verimliliğini ve planlanan zamana uyabilme performansının anlık olarak takip edilebilmesi,
  • Üretim süreçlerinin katma değerli ve kayıp olan zamanlarının değer akış haritalarında gösterilmesi ve geliştirilmesi.
Fabrikanızda üretilen trafoların güç aralığı nedir? Dağıtım ve güç trafolarınızı bize teknik özellikleriyle birlikte anlatır mısınız? Özel üretiminiz var mı?
 
Ürünlerimizi 3 ana grupta sınıflandırdığımızı söylemiştik. Bu gruplardaki güç aralığımız; yağlı dağıtım trafoları için 50 ila 2500 kVA; 36 kV’a kadar, güç transformatörleri için 80 MVA, 170 kV ve reçineli kuru transformatörler 200 kVA dan 30.000 kVA ve 52 kV’a kadardır. Ancak bizim en güçlü olduğumuz alan, tarif edilen bu güç ve gerilim aralıklarında ağırlıklı olarak her türlü endüstriyel ihtiyaca cevap veren özel imalat, tailor made (terzi işi) trafolar üretmektir. Özel üretim transformatörlere rüzgar santralleri veya güneş enerjisi ile elektrik enerjisi üretilen yenilenebilir enerji üretim alanları, deniz üzerine kurulmuş petrol sahaları veya sıvılaştırılmış gaz (LNG) taşıyan gemiler, demir yolu uygulamaları benzeri daha bir çok alanda çok düşük kayıplı ve yüksek verimli transformatörleri örnek olarak verebiliriz.
 
Bünyenizdeki Ar-Ge çalışmalarından söz eder misiniz? Laboratuvarlarınızı tanıtır mısınız?
 
Schneider Electric’in dünya genelinde, bizden başka Fransa, Brezilya, Polonya, Hindistan (2 fabrika) Endonezya, Çin ve Rusya'da toplamda 9 trafo fabrikası bulunmaktadır.
 
Grubun transformatör aktivitesinin Ar-Ge merkezi Türkiye’deki fabrikada faaliyet göstermektedir.  Ar-Ge departmanının faaliyetlerini şu katagorilerde toplamak mümkündür:
 
  • Tümüyle yeni ürünlerin geliştirilmesi, prototipler üretmek ve üretilen prototiplerin işletmedeki performanslarını izlemek. Bu çalışma tipine en güzel örneklerden birisi, süper iletkenin kullanıldığı yeni nesil kısa devre akım sınırlayıcı cihazlar geliştirilmesidir. Bu çalışma, Avrupa’daki bir süper iletken üreticisi ve bağımsız Ar-Ge organizasyonu ile birlikte ele alınmıştır.
  • Bir diğer önemli Ar-Ge faaliyet alanı da bünyemizdeki merkezi Ar-Ge departmanının tüm üretim birimlerinin ortak olarak kullanabileceği yazılımlar geliştirmesidir. Bu yazılımlar kapsamında, elektriki optimizasyon programları, üç boyutlu mekanik dizayn programları ve sonlu elamanlar (Finite element) programları yer almaktadır.
 
Bilindiği gibi transformatörler, müşteri talebi olmasa dahi kullanılacakları ülkelerin standartlarına uygun bir şekilde bir takım rutin testlere tabi tutulmalıdırlar. Çok fazla özel dizayn yapmamız ve ürünlerimizi dünyanın hemen hemen her yerine ihraç ediyor olmamızdan dolayı, transformatörlere rutin testlerin yanı sıra birçok tip ve özel testler de yapmak durumundayız.  Fabrikamızda bulunan 3 adet test laboratuvarında transformatörler için talep edilen tüm testler (Dinamik Kısa Devre testi hariç, bu imalatçıların yapmadığı bir testtir) Türk Standartlarının yanı sıra, IEC, NEMA, VDE, BS gibi dünyanın belirli başlı tüm standartlarının talep ettiği testleri karşılayacak şekilde tasarlanmışlardır.
''Gerek yüksek ihracat oranımız ve gerekse çok standart olmayan ürünlerimizin yüksek kalite ve performans beklentisi olan işletmelerde kullanılması, çalışan profilimizin nasıl olması gerektiği hususunda bazı ipuçları vermektedir. Bu durum, aynı zamanda ileri seviyede bir mühendislik bilgisi ve birikimi gerektirmektedir.''
 
Satış sonrası servis/ teknik destek ve bakım, onarım hizmetleriniz neler?
 
Satış sonrası servis ve teknik destek kapsamında yürütmekte olduğumuz çalışmalardaki temel ilkemiz müşterilerimizin taleplerine 24 saat içerisinde yanıt verebilmektir.
 
Transformatörler yapısı gereği çok karmaşık ürünler olmasa da, enerji sistemindeki görevleri gereğince sorun ya da arıza oluşması durumunda oldukça yüksek maliyetli kayıplara sebep verebilmektedirler. Bu bilinçle önceliğimiz, müşterilerimizin sorunlarının/taleplerinin ivedilikle incelenip uygun çözümlerin/önerilerin sunulmasıdır.
 
Bu çalışmaları, Scneider Electric Türkiye Servis Grubu’na ilave olarak fabrikamız bünyesinde bulunan Müşteri Hizmetleri Bölümümüz, üretim/saha servis hizmetlerinde deneyimli mühendis ve uzman teknisyen kadrosuyla yürütmektedir.
Genel olarak, müşterilerimize ürünlerimizle ilgili sunduğumuz servis ve teknik destek hizmetleri aşağıdaki gibidir:
 
  • Ürünlerimizin sistemlere entegrasyonu sürecinde ihtiyaç duyulan her türlü teknik bilgi desteğin sağlanması,
  • Değişen ortam/sistem gereksinimleri uyarınca trafolarımızın kullanım sürekliliğinin sağlanması amacı ile önlemlerin alınması ve teknik danışmanlığın yapılması,
  • Transformatörlerin montaj ve yağ dolumu proseslerinin yürütülmesi ya da süpervizörlük hizmetinin verilmesi,
  • Saha testleri ve devreye alma/enerjilendirme çalışmaları,
  • Tamir bakım (Saha/Fabrika) ve arıza analizi hizmetleri.
 
Tanımladığım tüm bu faaliyetlerimiz kapsamında, yurt içi ve yurt dışı olmak üzere bütün müşterilerimize talepleri doğrultusunda zaman kaybetmeksizin hizmet vermeye çalışmaktayız.
 
Transformatörlerin ömrü geniş ölçüde işletme koşullarına bağlı. Trafoların satın almasında, kullanımında ve işletmede devreye almadan önce ve devreye aldıktan sonra dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?
 
Herşeyden önce, satın alınacak trafonun özelliklerinin kullanılacak işletmeye göre doğru belirlenmesi oldukça önemlidir. Bu konuda yeterli bilgi sahibi olunmadığında mutlaka trafo üreticisinden destek alınmalıdır. Schneider Electric olarak yerli ve yabancı müşterilerimizle 40 yılı aşkın tecrübe ve bilgimize dayanarak işletmeye en uygun trafonun seçilmesi için destek vererek çözüm ortağı anlayışıyla çalışmaktayız.
 
Trafo, ilk defa devreye alınmadan önce uygun gerilim kademesinde olduğundan, trafo üzerindeki koruma cihazlarının doğru bağlandığından ve çalıştığından emin olunmalıdır. Bunların dışında, işletmede bulunması gereken koruyucu akım ve gerilim rölelerinin kesici devrelerinin doğru çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. Tüm bu kontroller sonrasında herşeyin düzgün çalıştığından emin olunduktan sonra trafo devreye alınmalıdır.
 
Trafonun ömrünü belirleyen ana etken izolasyon malzemeleridir. Dolayısıyla, izolasyonu zayıflatan aşırı gerilim yükselmelerine karşı işletme uygun ekipmanlarla korunmalıdır.  Bunun yanı sıra, trafonun aşırı ısınmasını engellemek için trafo dengeli olarak yüklenmeli, kapasitesinin üzerinde uzun süre çalıştırılmamaya özen gösterilmeli ve bulunduğu ortam yeterince havalandırılmalıdır. Bu şartlar sağlandığı takdirde trafolar çok uzun yıllar boyunca sorunsuz olarak çalışabilirler. 70’li yıllarda ürettiğimiz trafolar bugün halen işletmelerde problemsiz olarak çalışmaktadırlar.
 
Dağıtım ve güç trafolarının Türkiye pazarındaki payı konusunda görüşleriniz nelerdir?
 
Türkiye, transformatör üretiminde birçok ülkeyle karşılaştırıldığında değişik bir manzara arz etmektedir. Herhalde Çin ve Hindistan’ı saymaz isek, üretici sayısı en fazla olan ülkelerin başında gelir.  Bu da doğal olarak, arz/talep dengesinde anormal bir durum oluşturmaktadır.  Esasen yurt içi pazarının yıllara göre büyüklüğü ve gelişimi tam da bilinen bir durum değildir. Dolayısı ile pazardaki payımız şudur demek de çok doğru bir yaklaşım olmaz.  Ancak şunu kesinlikle söyleye biliriz ki, Schneider Electric Türkiye'de transformatör sektörünün ana aktörlerinden biridir.  
 
Schneider Electric Trafo Bölümü 2012 yılını nasıl geçirdi? 2013 yılına dönük hedefleriniz ve projeleriniz neler?
 
Yılın sonu yaklaşırken, tabii ki hedeflere ulaşmak için beklentiler ve buna paralel olarak da gayretler çok daha artmaktadır. Şu ana kadar iyi gidiyoruz ve 2012 yılını genel anlamda planladığımız hedeflere ulaşmış olarak kapatacağız. 2013 yılı için doğal olarak öncelikli hedefimiz, bir önceki yıldan daha iyisini başarmak. Sürdürülebilir bir büyüme ve geleceğin teminatı için bir önceki yıldaki performansımızın üzerine çıkmamız gerekiyor. Bunun için de sürekli gelişme ile maliyetlerin kesintisiz olarak iyileştirilmesi, yeni ticari yılda da önceliklerimiz arasında olacaktır. İş hacmini büyütmek veya mevcut pazarlarımızdaki olabilecek daralmalara karşın hazırlıklı olmak adına yeni yılda bir takım yeni pazarlara ve yeni sektörlere yönelik olarak çalışmalarımız var.